Eski Anadolu Türkçesi

Türkçenin bütün dönemlerinde olduğu gibi, bu dönemde de, gerek kelime köklerinde ve gerekse eklerde, çeşitli faktörlerin tesiri ile bazı gelişme ve değişmeler gözlenmektedir.SES ÖZELLİKLERİ
I. ÜNLÜLER
A. ÜNLÜ DEĞİŞMELERİ:
i/e meselesi: i>e, e>i, ë
Türkçede bu mesele oldukça karışıktır. Bu konuda çeşitli açıklamaların yapılmasına rağmen, bu güne kadar kesin bir sonuca varılmış değildir. Bazı dilciler, aynı kelimenin i ve e şekli bulunmasından hareketle her iki sesi kendinde toplayan bir kapalı e sesinin varlığından söz ederek bunun sonradan e ve i şeklinde gelişimini ileri sürmüşlerdir. Ancak dilcilerden bazıları ise buna ‘karşı çıkmışlar ve bazı lehçelerde de aynı şekilde ikilik gösteren diğer ünlülerin nasıl açıklanacağını ileri sürerek bu görüşü kabul etmemişlerdir. Metinler üzerinde yapılan incelemeler, bu konuda şu sonuçları ortaya koymuştur:
a) Aslında i ünlüsü taşıyan birçok kelime bugün i>e değişmesine uğramış durumda kullanılmaktadır: yi- >ye- , gice > gece
b) Eski Anadolu Türkçesinde e’li olan bazı kelimeler ise e>i değişimine uğrayarak i’li şekilde kullanılmaktadır: gey- > giy-, eyü > iyi
c) Eski Anadolu Türkçesinde i şeklinde yazılıp, bugün e olarak yazı dilinde kullanılan bazı kelimeler ise Anadolu ağızlarında kapalı e şeklinde telâffuz edilmektedir. Anadolu Türkçesi metinlerinde kapalı e sesinin bulunup bulunmadığını kesin olarak söylemek mümkün değildir. Çünkü kullanılan alfabede bu sesi gösteren bir harf yoktur. Bu sebepten metindeki yazılış şekillerine sâdık kalmak en çıkar yoldur: gice,biz,biş.yi-, yini;eyü,gey- vb. Bu esas alınarak Eski Anadolu Türkçesi metinleri incelendiğinde, kapalı e’li kelimelerin bu dönemde çoğunlukla i tarafında olduğu görülmektedir.
u / o ; ü / ö değişimi:
Arap alfabesinde bu harfler için ayrı işaretler bulunmadığından uğra-, uyan-, güzel vb. kelimelerin o ve ö ile mi, yoksa u ve ü ile mi yazılmış olduğunu kestirmek kolay değildir. Bu konuda, Türkçe kelimelerde ilk hece dışında o-ö seslerinin bulunmadığının dikkate alınması gerekmektedir.
B.ÜNLÜ UYUMU:
1)Kalınlık-incelik Uyumu:
Bu uyum, Türkçenin her devrinde olduğu gibi bu dönemde de sağlam bir şekilde uygulanmıştır. Kelimelerin aslında olduğu gibi eklerde de bu uyumun tam olduğu görülür. Bugün uyuma uymayan ‘-ki’ aidiyet ekinin Eski Anadolu Türkçesinde kalın şeklinin mevcut olması dikkat çeken özelliklerdendir: boyunda-gı, başunda-gı, hisarda-gı Cevheri fiil olan i-fiilinin iyelik ekli -dük sıfat-fiil şekli olan idüg-i kelimesi de, ek gibi telâkki edildiğinden olsa gerek, bu uyuma tâbi tutulmuştur: azıdugın, hak ıdugın Bugün olduğu gibi o dönemde de -iken zarf-fıil eki bu uyuma tabi tutulmamıştır: yapar-iken, gel-miş- iken
2)Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu:
Bu uyum, daha önceki yüzyıllarda olduğu gibi Eski Anadolu Türkçesi döneminde de henüz tamamıyla umumîleşmemiştir. Bu dönemde ayrıca, eski yazı dilinden farklı olarak birçok kelimede yuvarlaklaşma kendini göstermektedir. Bu olay Eski Anadolu Türkçesinin en önemli fonetik özelliklerinden birini teşkil etmektedir. Kelimelerde meydana gelen yuvarlaklaşmayı şu sebeplere bağlamak mümkündür:
Kelimelerde Yuvarlaklaşma:
a) Önceki dönemlerde kelime sonlarında mevcut olan -g ve –g seslerinin düşmesi kendinden önceki ünlüyü yuvarlaklaştırmıştır: arıg > aru, bilig > bilü, saçıg> saçu (şenliklerde saçılan şey) Bunun yanında kapu ve sevü gibi kelimelerde ortaya çıkan yuvarlaklaşmaya, kelimenin bünyesinde bulunan p, v gibi ünsüzlerin etkisinin de olduğu unutulmamalıdır. Metinde bunların yanında, sondaki -g ve -g ünsüzleri düştüğü hâlde, yuvarlaklaşmanın uygulanmadığı kelimeler de vardır: açıg > acı, çerig > çeri, katıg >katı vb.
b)Dudak ünsüzleri olan b, p, m tesiri ile de bazı kelimelerde yuvarlaklaşma görülür: kirpik > kirpük , tapıg > tapu, tırnak >tırmuk
c) -uk/-ük;-garu/-gerü gibi bazı yapım eklerinin bünyesinde bulunan yuvarlak ünlüler sebebiyle bu olay ortaya çıkmıştır: art-uk, aç-uk, del-ük; iç-gerü, yok-garu>yokaru ç) Bunların dışında, bir sebebe bağlı olmayan yuvarlaklaşmalar da vardır: altun, berü, azuk, ılduz, delü
Eklerde Yuvarlaklaşma: Eklerin yazılışlarında görülen klişeleşmiş durumlar, Eski Anadolu Türkçesinde de muayyen bir şekilde olmuştur. Bunları iki grupta incelemek yerinde olur: a)Aslında Yuvarlak Olan Ekler: Bu gruba giren ekler, Eski Türkçe devrinden beri yuvarlak ünlülü olarak kullanılmış olan eklerdir:
-up/-üp;-uban/-üben (zarf-fiil eki): bin-üp, yak-up; baglan-uban, id-üben
-dur-/-dür-{faktitif eki): bil-dür-, yaraş-dur-, yag-dur-ur
-ur-/-ür-;-gür- (faktitif ekleri): ir-ür-di, geç-ür-ür, yit-ür-mez; ir-gür-di, dir-gür-ür-ler
-sun/-sün;-sunlar/-sünler (emir eki): art-sun, damla-sun; dime-sünler, çağır-sunlar
-dur/-dür(bildirme eki): iş-dür, yakın-dur, güneş-dür